IT ve İK Arasındaki Uçurumu Kapatmak

Özelleştirme: Uyumun Anahtarı

IT ve İK arasında sürekli bir müzakere süreci yaşanır. IT, güvenilir, entegre ve sağlam sistemler ister. İK ise, çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılayan esnek ve kullanışlı araçlara odaklanır.

Ancak bu iki departman uzlaşamazsa verimsizlikler ortaya çıkar ve tüm organizasyon olumsuz etkilenir. Yanlış iletişim, iş akışlarında aksaklıklar ve uygun olmayan araçların kullanımı nedeniyle verimlilik düşer, bu da çalışanların ve yöneticilerin hayal kırıklığına uğramasına yol açar. İşlerin sorunsuz ilerleyebilmesi için IT ve İK'nın ortak hedefler doğrultusunda uyumlu çalışması gerekir.

IT’nin Bakış Açısı: Neden Bilinen Araçlar Tercih Ediliyor?

IT departmanları, genellikle SAP SuccessFactors veya Oracle gibi sektörde yaygın kullanılan İK araçlarını tercih eder. Bu platformlar güvenilirlikleri, kapsamlı özellikleri ve yaygın kullanımları nedeniyle güvenli bir seçim olarak görülür.

Bu tür sistemler, gelişmiş veri koruma önlemleri (şifreleme ve düzenli güvenlik denetimleri gibi) sunduğundan güvenlidir. Aynı zamanda ölçeklenebilir olup, artan veri ve kullanıcı yükünü performanstan ödün vermeden yönetebilir. Ayrıca diğer kurumsal sistemlerle sorunsuz bir şekilde entegre olurlar.

Ancak IT’nin teknik odaklı yaklaşımı, İK'nın spesifik ihtiyaçlarını göz ardı edebilir. Örneğin, performans değerlendirme döngüleri veya çalışan bağlılığı girişimleri gibi süreçlerde bu sistemler yeterli esneklik sunamayabilir.

İK’nın Bakış Açısı: Özelleştirme Eksikliği

İK profesyonelleri, genellikle özelleştirme seçeneklerinin sınırlı olduğu platformlarla mücadele eder. Örneğin, katı yapıdaki işe alım şablonları, farklı pozisyonlar için özelleştirilmiş onboarding süreçlerini zorlaştırabilir. Aynı şekilde, kısıtlı raporlama yetenekleri, uyumluluk gereksinimlerini karşılamada zorluk yaratabilir.

Bu durum, İK ekiplerinin iş akışlarını yazılıma uydurmaya zorlanmasına neden olur, bu da manuel iş yükünü artırır ve işe alım gibi süreçlerde gecikmelere yol açar. Özelleştirme, İK’nın kendi ihtiyaçlarına uygun süreçler oluşturabilmesi için kritik öneme sahiptir. Bölgesel düzenlemelere (AB’deki GDPR veya ABD’deki EEO gibi) uyumluluk, çalışan bağlılığı programlarının kişiselleştirilmesi veya spesifik performans ölçümlerinin belirlenmesi gibi konularda esneklik olmazsa, çalışan deneyimi ve iş verimliliği olumsuz etkilenir.

Özelleştirme Açığı: IT ve İK Uyuşmazlığını Nasıl Derinleştiriyor?

IT departmanları maliyet etkinliği, ölçeklenebilirlik ve siber güvenlik gibi konulara öncelik verirken, İK kullanıcı dostu, kişiselleştirilebilir ve çalışan ihtiyaçlarına uygun araçlar talep eder. Her iki bakış açısı da gereklidir: IT’nin yaklaşımı güvenliği ve istikrarı sağlarken, İK’nın odak noktası araçların pratik ve etkili olmasını sağlar.

Bu farklı öncelikler, yazılım seçim sürecinde yanlış beklentilere yol açabilir. Örneğin, bir sistem IT’nin gereksinimlerini karşılayabilir ancak İK’nın özelleştirme ihtiyaçlarını göz ardı ederse, bu durum memnuniyetsizlik ve düşük verimlilikle sonuçlanır. Çalışan bağlılığının azalması, yavaş iş süreçleri ve artan idari yükler, yanlış seçilmiş yazılımın doğrudan sonuçları olabilir.

Özellikle düşük benimsenme oranları, verimsizlikler ve çalışanların yazılıma karşı ilgisizliği sıkça görülen sorunlardır. Örneğin, performans değerlendirme süreçlerinde farklı iş rollerine uygun kriterler belirleyememek, yanlış değerlendirmelere ve gelişim fırsatlarının kaçırılmasına neden olabilir.

IT ve İK İçin Çözüm: Düşük Kodlu Platformları Benimsemek

Düşük kodlu platformlar, İK ekiplerinin özelleştirme ihtiyaçlarını IT’ye bağımlı olmadan karşılamasına olanak tanır. Örneğin, farklı roller için onboarding süreçlerini özelleştirmek veya spesifik çalışan performans raporları oluşturmak bu platformlarla mümkündür.

CloudOffix, hem IT hem de İK ekiplerinin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir çözümdür. Düşük kodlu platformların en büyük avantajlarından biri, IT ve İK arasındaki geleneksel farklılıkları kapatabilmeleridir. IT için güvenlik, uyumluluk ve ölçeklenebilirlik ön plandadır. İK içinse kullanıcı dostu ve özelleştirilebilir araçlar önceliklidir.

Düşük kodlu platformlar, bu farklı öncelikleri birleştirerek hem teknik gereksinimlere uygun hem de İK süreçlerine esneklik sağlayan çözümler sunar. CloudOffix, bu avantajları tek bir platformda toplayarak her iki departmanın daha verimli çalışmasını sağlar.

Bu platform sayesinde, İK ekipleri gerekli değişiklikleri teknik uzmanlık gerektirmeden yapabilir. Bu da hem İK’nın verimliliğini artırır hem de IT kaynaklarının daha stratejik işlere odaklanmasını sağlar. İşe alım süreçlerini otomatikleştirmek, performans kriterlerini değiştirmek veya çalışan anketlerini düzenlemek gibi konularda hızlı adaptasyon sağlamak, daha çevik bir İK departmanı oluşturur ve genel çalışan deneyimini iyileştirir.

İK Teknolojisinin Geleceği: Kullanımı Kolay ve Esnek Platformlar

Gelecekte, İK teknolojileri daha esnek ve kolay uyarlanabilir hale gelecek. Şirketler, ihtiyaçlarına göre özellikleri seçip özelleştirebilecekleri platformlara yönelmeye devam ediyor.

Ayrıca, yapay zeka destekli araçlar, şirketlerin ihtiyaçlarını analiz ederek süreçleri iyileştirme konusunda yardımcı oluyor. Örneğin, işe alım süreçlerindeki eksiklikleri belirleyip optimize etme önerileri sunabiliyor.

Bu yeni teknolojiler, şirketlerin hızlı hareket etmesini ve değişen iş dünyasına uyum sağlamasını kolaylaştırıyor. Özelleştirilebilir onboarding süreçleri gibi avantajlar, hem çalışan deneyimini hem de operasyonel verimliliği artırıyor.

İK ve IT Arasında İş Birliğini Güçlendirmek

Bir organizasyonda teknolojinin en verimli şekilde kullanılabilmesi için İK ve IT departmanlarının yakın iş birliği içinde olması gerekir. IT, güvenli ve yönetimi kolay platformlar isterken, İK, çalışan deneyimine odaklanan esnek ve kullanıcı dostu araçlar arar.

Bu nedenle, teknoloji seçiminde iş birliği şarttır. Hem İK hem de IT’nin sürecin başından itibaren dahil olması, platformun organizasyon genelinde benimsenmesini artırır. Ayrıca, bu iş birliği sayesinde beklentilerin uyumsuzluğu önlenebilir ve memnuniyet sağlanabilir.

Bu iş birliğini daha da güçlendirmek için, çapraz eğitim programları uygulanabilir. İK ekipleri, IT’nin güvenlik ve teknik gereksinimleri hakkında daha fazla bilgi edinirken, IT ekipleri de İK’nın kullanıcı deneyimi odaklı beklentilerini anlamalıdır.

Sonuç: İK ve IT’yi Özelleştirilebilir Teknoloji ile Birleştirmek

Özelleştirilebilir İK teknolojisi, artık bir lüks değil, bir gereklilik haline geldi. Hem IT’nin teknik gerekliliklerini karşılayan hem de İK’nın esneklik ihtiyacına yanıt veren platformlar, şirketlerin verimliliğini ve çalışan bağlılığını artıracaktır.

Özelleştirme sayesinde şirketler, çalışan deneyimini geliştirirken operasyonel süreçlerini de optimize edebilir. Teknoloji seçiminde İK ve IT’nin ortak hareket etmesi, sürecin daha başarılı olmasını sağlayacaktır.

Geleceğe yönelik bir yatırım olarak, modern, esnek ve iş birliğini teşvik eden İK platformlarını benimsemek, organizasyonların büyümesini hızlandıran kritik bir adımdır.